Nina'nın hayatı oldukça düzenli ve görünüşte mükemmeldi. Sevdiği tatmin edici bir işi, çok sevdiği iki güzel kızı ve onu her konuda destekleyen sevgi dolu bir kocası vardı. Ancak zaman geçtikçe evliliğindeki kıvılcım sönmeye başladı ve onda kendini boş ve tatmin olmamış hissetmesine neden oldu. Nina her zaman örnek bir eş ve annenin somut örneği olmuştu ve ailesinin ihtiyaçlarını kendisininkinden önde tutuyordu. Tüm zamanını ve enerjisini çocuklarını büyütmeye ve kocasının kariyerini desteklemeye adamıştı, kendine çok az zaman bırakmıştı. Ancak evliliği dağılmaya başladığında, hayatında bir şeylerin eksik olduğunu fark etti.
