1940’lı yılların ortalarında, İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesine az bir süre kalmışken; Avrupa Cephesi’nde savaşan müttefikler savaşın kendi lehlerine sonlanması adına son kozlarını ortaya koymuştur. Bu sırada hayatı savaşlarla geçen, artık pişmiş bir asker olan ordu çavuşu Wardaddy, bir Sherman tankını yönetme görevi almış ve beraberindeki beş kişikik ekibiyle birlikte ölümcül bir görev için yola çıkmıştır. Sayı olarak az oldukları gibi aynı zamanda cephaneleri ve silahları da yetersiz olan Wardaddy ve ikili, her şeye rağmen Nazi Almanyası’nın kalbine inecek ve son nefeslerine kadar mücadele edecektir.