Güçlü bir suç lordunun emri altında çalışan John, günün birinde ailesinden ve ailesine getirdiği bu tehlike dolu hayattan kaçabilmek adına kuzeye doğru yola çıkar. Bir tetikçi olan ve artık bunca yıldır tanıklık ettiği şeyleri vicdanı kaldırmayan John, tüm bunlara bir son verebilmek adına ailesini bile geride bırakmıştır. Yolculuk sırasında artık kaderine yavaş yavaş yaklaşmakta olduğunu düşünen John’un kaderiyle arasında duran tek şey ise çok sevdiği eşi Lea ve oğlu Caleb olacaktır. Bu sırada John’un ıssız bir köyün yakınlarında bulunan bir ormana sığınması, her şeyi değiştirecektir.