Distopik bir gelecekte geçen The Platform, dikey şekilde tasarlanan bir hapishanenin içerisinde geçiyor. Her katta bir hücre, her hücrede de iki mahkumun kaldığı bu hapishanede; gün içerisinde sadece iki dakikalığına olmak üzere en üst kattan en aşağıya doğru yemek gönderilmektedir. Üst katta bulunan mahkumlar, kendilerine verilen yiyeceğe ulaşabilmek için zamanla yarışırken; en alt katta bulunanlar aç olarak geçirdikleri her gün daha da agresifleşerek, açlıklarının üstesinden gelmeye çalışmaktadır. Günün birinde kendisini hapishanenin 33. Katında bulan Goreng adında bir mahkum, alt kattakilere oranla daha iyi beslenmesine rağmen içeride bulunan herkese yeterince yiyecek ulaşabilmesi için sisteme karşı bir yöntem geliştirmeye karar verir. Hapishaneyi iyi tanıyan Trimagasi ile beraber hareket etmeye karar veren Goreng, büyük bir işe kalkışmıştır.
